İbn Tûmert’in Mezhebî Kimliği
Öz: Mağrib, İslam düşüncesinin gelişmesine katkı sunan önemli bölgeler arasında yer almaktadır. Tarihsel süreçte pek çok mezhebe ve onların düşünce temelleri üzerine kurulan siyasi oluşumlara ev sahipliği yapan bu bölgede yetişen şahsiyetlerden birisi Muhammed b. Tûmert’tir (ö. 524/1130). İbn Tûmert...
Main Author: | |
---|---|
Format: | Article |
Language: | Turkish |
Published: |
Cumhuriyet University
2017-12-01
|
Series: | Cumhuriyet İlahiyat Dergisi |
Subjects: | |
Online Access: | https://dergipark.org.tr/tr/pub/cuid/issue/32430/341050?publisher=cumhuriyet |
Summary: | Öz: Mağrib, İslam düşüncesinin gelişmesine katkı sunan
önemli bölgeler arasında yer almaktadır. Tarihsel süreçte pek çok mezhebe ve
onların düşünce temelleri üzerine kurulan siyasi oluşumlara ev sahipliği yapan
bu bölgede yetişen şahsiyetlerden birisi Muhammed b. Tûmert’tir (ö. 524/1130).
İbn Tûmert, ilme meraklı bir öğrenci olarak öncelikle Mağrib ve Endülüs’te
Mâlikî ve Zâhirî fıkhı okumuş; buradaki eğitiminin akabinde on yıl sürecek bir
eğitim serüveni için Doğu’ya yönelmiştir. Eş‘arî ve Mu‘tezilî kelâm ekolleri
ile burada tanışmıştır. İlim yolculuğu sonrasında Mağrib’e dönerek düşüncelerini
her yerde halka aktarmaya çalışan İbn Tûmert, farklı ekollerin düşüncelerinden
seçmeci bir yaklaşımla istifade etmiştir.
Mâlikî ve Zâhirî fıkhını, Eş‘arî ve Mu‘tezilî kelâmını, Şiî imâmet
anlayışını ve mehdî inancını, Hâricîliğin bazı ilkelerini yaşadığı tecrübeyle
harmanlayarak kendine has mezhebî kimliğini oluşturmuştur. Onun mezhebi kimliği
seçmeci bir tavrın sonucunda ortaya çıkmıştır. Oluşturmuş olduğu mezhebî
kimliği ile hem aksiyoner kişiliğini hem de siyasi hedeflerini bir arada
sunacağı bir zemin elde etmiştir.Özet: İslam kültür mirasının tarihsel serüveni halen engin bir merakı hak
etmektedir. Bu dinin farklı coğrafyalarda inşa ettiği medeniyetlerden birisi de
Mağrib bölgesinde yer alır. Mağrib’in dini tarihi ve düşünce dünyasına dair
bazı araştırmalar yapılmış olsa da aydınlatılmayı bekleyen problemler de
bulunmaktadır. Bu bağlamda Muvahhidler hareketinin kurucusu olan Muhammed b.
Abdillah b. Tûmert el-Berberî es-Sûsî (ö. 524/1130) üzerine birbirinden farklı
değerlendirmeler yapılmaktadır. Birbirinden farklı bu portrelere bakıldığında
temel bir problem ortaya çıkmaktadır. İbn Tûmert kimdir ve onun düşüncesi nasıl
anlaşılmalıdır?
İbn Tûmert’in düşünce kodlarını ve mezhebî kimliğini doğru bir
zeminde değerlendirmek için Mağrib’in sosyal, siyasal ve kültürel yapısının
tarihsel sürecine ana hatları ile değinmek gerekir. Tarihin erken dönemlerinden
itibaren göze çarpan bir bölge olan Kuzey Afrika büyük uygarlıklara ev
sahipliği yapmıştır. Bölgenin yerli halkı olan Berberîler, kabileler halinde
yaşamışlar ve kabile geleneklerini yerleşik ve göçebe yaşamda da
sürdürmüşlerdir. İslam’ın ilk asrında Mağrib fethedilmeye başlanmıştır. Bununla
birlikte Abbâsî iktidarının bölgede tam olarak egemenlik kuramayışı, Mağrib
coğrafyasında farklı siyasi oluşumların varlığına alan açmıştır. II/VIII.
yüzyıldan itibaren Mağrib’de siyasi bir güç olarak ortaya çıkan mezheplerin
genel bir özelliği Şam, Irak ve Mısır coğrafyasında kendilerine yer bulamamış
olmalarıdır. Bu süreçte Hariciler ve Zeydiler başta olmak üzere çeşitli
mezhepler devletler kurmuştur. Mâlikîliği resmi mezhep haline getiren
Murâbıtlar, etkili bir siyaset yürütmüştür. Ancak zamanla hak ve adalet ortadan
kalkmış, vali ve komutanlar görevlerini ihmal etmiş, aşırı eğlence-içki ve
yabancılara özenti baş göstermiştir. Gücü ele geçiren Mâlikî fakîhlerin
taklitçi tavırları nedeniyle kelâm ve felsefe yasaklanmıştır.
İbn Tûmert’in düşünce dünyası, hayatının ilk dönemlerinde Mağrib’de
aldığı eğitim ile şekillenmiştir. Bu çerçevede Mağrib’in fıkıh geleneği önemli
bir unsurdur. İbn Tûmert, ilk eğitiminden itibaren Mâlikî fıkhını okumaya
başlamıştır. Bununla birlikte İbn Tûmert’in hayatında bir dönüm noktası olan
ilim yolculuklarına değinmek gerekmektedir. Mağrib’den çıkıp önce Endülüs’e
ardından da doğuya Mısır, Mekke ve Bağdat’a doğru uzanan bu yolculuklar İbn
Tûmert’in düşüncesini şekillendirmiştir.
İbn Tûmert’in Mâlikî dünya ile olan ilişkisi ve aldığı eğitime
rağmen onun usul ve furûya dair görüşleri tek bir mezhebin takip edildiği
izlenimi vermemektedir. İbn Tûmert’e göre şer’i deliller Kur’an, sünnet ve
icmâdır. İbn Tûmert, Mâlikîlik başta olmak üzere pek çok mezhebin deliller
arasında kabul ettiği kıyası buraya dâhil etmez. İbn Tûmert’in usule dair
yaklaşımında özellikle de şer’i deliller bahsinde Zâhirî çizgiyi takip ettiğini
söyleyebiliriz. İbn Tûmert’in furû meselelerinde ise Mâlikî görüşleri takip
ettiğini ifade edebiliriz.
İbn Tûmert, ilim yolculuğunda Mısır’dan sonra Bağdat’a gitmiştir.
Bağdat’ta on yıl süre ile İbn Tûmert’in Eş‘arî ilim adamlarından ders aldığı
bilinmektedir. Bu isimlerin ortak özelliği kendi mezhepleri içinde de saygın
bir konuma sahip olmalarıdır. Aldığı eğitimle birlikte Eş‘arîlik, İbn Tûmert’in
itikâdî görüşlerine etki etmiştir. Ancak tüm itikâdî konularda Eş‘arîliği takip
etmez. Bu çerçevede İbn Tûmert’in bazı görüşlerinin Mu‘tezile ile paralel
olması dikkat çekicidir. Eş‘arîler ile Mu‘tezilîler arasındaki tarihsel
çekişmeyi göz önüne aldığımızda bu durum daha da ilginç bir hal almaktadır.
İbn Tûmert’in Bağdat’tan Mağrib’e dönüş yolculuğu, ilk
taraftarlarının da oluşmaya başladığı bir süreçtir. Berberî kabilelerin yaşadığı
bölgelerde İbn Tûmert mescid inşa etmiş, halka dersler vermiş, yerli halkla
bölgeye gelmiş diğer taraftarları arasında kardeşlik tesis etmiştir. Söz konusu
bu faaliyetler daha sonraları bir devlet olarak karşımıza çıkacak Muvahhidler hareketinin
dini-toplumsal tabanını oluşturmuştur.
İbn Tûmert’in dini-politik bir lider olarak ortaya çıkışında
Şiî-İmâmiyye düşüncesinden neşet etmiş imâmet, masumiyet ve mehdîlik
fikirlerinin son derece önemli bir yeri vardır. İbn Tûmert’e göre ise, Şiî-İmâmiyye
doktrinindeki gibi imâmet, dinin bir rüknü olup imânın şartları arasındadır.
İmamlar masum olup hatadan korunmuşlardır. Bununla birlikte klasik Şiî imam
silsilesini savunmaz. İmâmet düşüncesi ile son derece bağlantılı olan bir diğer
konu da mehdîlik meselesidir. Mehdîlik, imâmetin pratik yansımasıdır. İbn
Tûmert, kendisini mehdî olarak tanıtıp taraftarlarından biat almıştır. Bu
süreçte İbn Tûmert’in Berberî kabileleri düzene sokup, kan davası gibi
problemleri çözüp, eğitim başta olmak üzere pek çok sorunu ortadan kaldırması
dikkate alınmalıdır. Sadece dini metinlerle mehdîlik fikri oluşturulmamış, aynı
zamanda pratik uygulamalarla da bu düşünce olgunlaştırılmıştır. Dolayısıyla İbn
Tûmert, karizmatik bir lider olarak
mehdî unvanını kullanmaya başlamıştır.
İbn Tûmert’in düşünce dünyası hem politik hedeflerin hem dini
anlayışın aynı düzlemde ifade edilmesi ile çerçevelenmektedir. Murâbıtlar’a
karşı yürütülen bu hareketin dini zeminini ise imân ve küfür üzerinden inşa
edilen kabuller belirler. Daha açık bir ifade ile İbn Tûmert, kendileri gibi
düşünmeyen, imâmetini ve mehdîliğini kabul etmeyen, tevhîdden uzaklaşmış olarak
gördüğü kitleleri alenen küfürle itham etmiş ve savaşmak için bir beis
görmemiştir. Bilindiği üzere kendisi gibi inanmayan veya aynı fikirleri
paylaşmayan kimseleri tekfir ile suçlamak ve ardından da onlarla savaşmak fikri
İslam tarihinde ilk olarak Hâricîlik’te ortaya çıkmıştır.
Mağrib’den Endülüs’e, Mısır’dan Bağdat’a uzanan hayat hikâyesi gibi
İbn Tûmert’in düşünce dünyası da tek yönlü perspektiflerin açıklayamayacağı bir
düzlem içermektedir. İbn Tûmert, pek çok ilmi tahsil etmiş, kelâm, fıkıh ve
hadis gibi çeşitli ilim dallarında eserler vermiştir. O, bu kitaplarında hem
kelâmî hem de fıkhî konularda görüşlerini öne sürmüştür. Öte yandan da
Muvahhidler Devleti’nin siyasi arka planını şekillendirmiştir. Bu bağlamda İbn
Tûmert, hem bir politik aktör hem de dini bir figür olarak ortaya çıkmaktadır.
İbn Tûmert, mezheplerin tekçi yaklaşımını bir kenara bırakıp farklı
hatta zıt görüşlerden seçilen öğeleri bir araya getirerek daha kapsayıcı bir
söyleme ulaşmayı hedeflemiştir. Belirli bir sistem içerisinde epistemolojik
bütünlüğü kurmak istediği için farklı kaynaklardan gelen görüşleri bir bütüne
büründürme çabasına girişmiştir. İşte bundan dolayı İbn Tûmert’in mezhebî
kimliği seçicilik üzerine kuruludur. |
---|---|
ISSN: | 2528-9861 2528-987X |