Cezaevinde Mahkum Ölümleri Eskişehir Deneyimi

Cezaevinde gözaltı, tutuklu ve hükümlü olarak bulunan bireyler, devletin gözetim ve koruması altındadır. Bu nedenle gözaltı ve cezaevinde meydana gelen ölümler medya, toplum tarafından daha fazla ilgi çekmekte ve ölenin yakınlarınca tepki ile karşılanmaktadır. Bu çalışmada, Eskişehir’de otopsisi ya...

Full description

Bibliographic Details
Main Authors: Kenan Karbeyaz, Ünal Ayrancı, Adnan Çelikel, Harun Akkaya
Format: Article
Language:English
Published: Adli Tıp Uzmanları Derneği 2014-07-01
Series:Adli Tıp Bülteni
Subjects:
Online Access:http://www.adlitipbulteni.com/index.php/atb/article/view/12
Description
Summary:Cezaevinde gözaltı, tutuklu ve hükümlü olarak bulunan bireyler, devletin gözetim ve koruması altındadır. Bu nedenle gözaltı ve cezaevinde meydana gelen ölümler medya, toplum tarafından daha fazla ilgi çekmekte ve ölenin yakınlarınca tepki ile karşılanmaktadır. Bu çalışmada, Eskişehir’de otopsisi yapılan cezaevi ölümlerine ait verileri ortaya koyarak çözüm önerileri sunmak ve elde edilen verilerin konuyla ilgili çalışmalarla karşılaştırılması amaçlanmıştır. Eskişehir ilinde 10 yıllık (2002-2011) dönemde cezaevinde meydana gelen ölüm olguları değerlendirilmiştir. 10 yıllık süreçte otopsisi yapılan ölüm olgularının 71’ini (% 2,6) cezaevinde meydana gelen ölümler oluşturmaktadır. Bu olguların 69’u (% 97,2) erkek, 2’si kadın, en küçüğü 21, en büyüğü 72 yaşında ve yaş ortalaması 45,8±11,4 olduğu saptanmıştır. En fazla olgunun 41-60 arasındaki yaş grubunda olduğu belirlenmiştir (n=35, % 49,3). 13 olgunun (% 18,3) ölüm esnasında tutuklu, 58’inin (% 81,7) hükümlü olduğu anlaşılmıştır. 41 olgunun (% 57,7) ölümünün doğal nedenlerle olduğu, zorlamalı ölümlerin 27’sinin (% 38) intihar orijinli olduğu, 3 olguda ise soruşturmanın devam ettiği belirlenmiştir. Cezaevine giriş nedeni olarak en sık cinayet suçlamasıyla tutuklu veya hükümlü oldukları belirlenmiştir (n=27, % 38). İntihar eden 27 olgunun tümünün ası yöntemini kullanıldığı tespit edilmiştir. Sonuç olarak; mahkum ve tutuklulara yönelik psikososyal desteğin verilmesi yararlı olacağı düşünülmüştür. Tutukluluk ve mahkeme süreçlerinin kısaltılması ile travmatik cezaevi ortamında bulunma süreleri kısaltılmış olacaktır. Ayrıca, cezaevlerinde yeniden sosyalleştirme olanaklarının arttırılması ya da mahkumların cezaevi sonrası yaşama yeniden kazandırılması için uygulanacak rehabilitasyon/uğraş terapileri de meydana gelen ölüm oranlarının azalmasında etkilidir. Anahtar kelimeler; Mahkum ölümleri, adli tıp, otopsi
ISSN:1300-865X
2149-4533