Cerrahi Olarak Tedavi Edilen Distal Radius Kırıklarının Klinik Profili

Amaç: Bu çalışmanın amacı hastanemiz acil servisine başvuran ve kliniklerimizde distal radius kırığı nedeniyle cerrahi olarak tedavi edilen ve takipleri yapılan hastaların kırık paternleri ve uygulanan tedaviler ile kırık kaynaması arasındaki ilişkiyi araştırmaktır. Yöntemler: Çalışmaya dahil edi...

Full description

Bibliographic Details
Main Authors: Tolgahan, Onur
Format: Article
Language:English
Published: Dicle University Medical School 2020-03-01
Series:Dicle Medical Journal
Subjects:
Online Access:http://diclemedj.org/upload/sayi/76/Dicle%20Med%20J-03963.pdf
Description
Summary:Amaç: Bu çalışmanın amacı hastanemiz acil servisine başvuran ve kliniklerimizde distal radius kırığı nedeniyle cerrahi olarak tedavi edilen ve takipleri yapılan hastaların kırık paternleri ve uygulanan tedaviler ile kırık kaynaması arasındaki ilişkiyi araştırmaktır. Yöntemler: Çalışmaya dahil edilen hastaların epikrizleri ve X-ray görüntüleri taranarak DRF’leri AO sınıflandırma sistemine göre sınıflandırılmıştır. Ayrıca hastaların yaşı, cinsiyeti, kırık oluşma paterni, uygulanan tedavi türü, konservatif olarak takip edilen hastalarda cerrahi yapılıp yapılmadığı, hastanede yatış süresi, izlem süresi, kaynama durumu ve komplikasyonları kaydedilmiştir. Hastalara uygulanan tedavilerin sonuçları komplikasyonlar ve kırık kaynaması açısından değerlendirilmiştir. Bulgular: Kliniğimizde cerrahi olarak tedavi edilen distal radius kırıklarının 41’inde (%78.8) doğrudan travma sonrası cerrahi planlanırken, 11’inde ise (%21.2) acil serviste kapalı redüksiyon sonrası sirküler alçı uygulandıktan sonra poliklinik takiplerinde kırık hattında kayma olması üzerine cerrahi planlama yapılmıştır. Hastaların ortalama yatış süresi 3.5 ± 1.8 (min-maks: 1-10) gün olarak bulunmuştur. Ortalama izlem süresi 95.8 ± 51.7 gündür. Konservatif olarak takip edilen ve sonrasında cerrahi tedavi uygulanan hastaların yaş ortalaması doğrudan cerrahi uygulanan hastalardan istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha yüksektir (p=0.045). İki grup arasında preoperatif voler tilt, radial inklinasyon, radial uzunluk ve eklem basamaklanması açısından istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır. Sonuç: Hastalarımızda uygulanan çeşitli cerrahi tekniklerinin tümünde tam kaynama sağlanmış olup, bu teknikler arasında postoperatif komplikasyonlar açısından anlamlı fark saptanmamıştır.
ISSN:1300-2945
1308-9889