Tek Şehir İki Seyyah: İbrahim Hamdi ve Evliya Çelebi’ye Göre Babadağı Şehri

Günümüzde Romanya’da bulunan Babadağı şehri 1416 yılında Çelebi Mehmed döneminde Osmanlı hâkimiyetine girmiştir. Şehir, Eflak Prensi III. Vlad Tepeş (Kazıklı Voyvoda) döneminde tahrip edilmiş; ancak daha sonra, II. Bayezid döneminde yeniden canlandırılmıştır. Şehir ismini Sarı Saltuk’tan almış olup...

Full description

Bibliographic Details
Main Author: Fatma ALTIOK
Format: Article
Language:English
Published: Vakanüvis Uluslararası Tarih Araştırmaları Dergisi 2019-03-01
Series:Vakanüvis Uluslararası Tarih Araştırmaları Dergisi
Subjects:
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/pub/vakanuvis/issue/44100/513897?publisher=vakanuvis
Description
Summary:Günümüzde Romanya’da bulunan Babadağı şehri 1416 yılında Çelebi Mehmed döneminde Osmanlı hâkimiyetine girmiştir. Şehir, Eflak Prensi III. Vlad Tepeş (Kazıklı Voyvoda) döneminde tahrip edilmiş; ancak daha sonra, II. Bayezid döneminde yeniden canlandırılmıştır. Şehir ismini Sarı Saltuk’tan almış olup “Babadağı” adının yanı sıra “Baba Saltuk” ismiyle de anılmıştır. Konumu itibariyle bir ordu şehir vasfına sahip olan Babadağı, 1878 Berlin anlaşmasına kadar Osmanlı hâkimiyetinde kalmıştır. Babadağı şehri, Osmanlı kültüründe önemli bir dini figür olan Sarı Saltık’ı barındırmasının yanı sıra coğrafi konumu, demografik niteliği ve kültürel vasfı itibariyle büyük bir öneme haizdi. Şehir bulunduğu yol güzergahının işlek bir hat üzerinde olması nedeniyle sık sık ziyaret edilmiştir. Evliya Çelebi ve İbrahim Hamdi de şehri ziyaret eden ve gözlemleyen iki seyyahtır. Seksen yıllık arayla şehre gelen seyyahlarımız şehri farklı açılardan gözlemleyerek bir Babadağı resmi çizmişlerdir.  Onların şehre dair anlatılarındaki farklılık Osmanlı Devleti’nin geçirdiği değişim ve dönüşümü gözler önüne sermektedir. Aradaki seksen yıllık süreç her iki seyyahın şehri algılayış ve anlatımına da yansımıştır. Bu makale iki seyyahın bir sınır şehri olan Babadağı’nı farklı zamanlarda ziyaret ederek şehre dair anlatılarını, gözlemlerini ve gözlemlerindeki benzerlik ve farklılıkları ele almaktadır.
ISSN:2149-9535
2636-7777